Yer yıkama cilalamada da iki ana yöntem vardır. İlk yöntem traverten, mermer vb.gibi kalsiyum karbonat içeren doğal taşlarda uygulanan kristalize cilalama yöntemidir.
Bu işlemin ilk defa uygulaması zor ve uğraş gerektirmesine rağmen dayanıklılığı ve parlaklığı fazla, bakımıda kolaydır. İkinci bir yol ise karo, PVC , çini, linolium, marmelium gibi zeminlerde kullanılan polimer bazlı cilalama uygulamasıdır. Bu cilalar kendiliğinden parladığı için herkes tarafından yapılabilen cilalama şeklidir.
Dayanıklılığı kristalize olan cilaya göre daha azdır. Ancak özellikle PVC esaslı zeminler için bilinen tek cilalama yöntemidir. Her iki tip cila da kaygan olmayan zeminler oluşturur. Cilalama aralığı zeminin üzerindeki yoğunluğa bağlı olduğu için her iki tip yöntem için de ne kadar sık aralıkla cila yapmak gerektiği konusunda bir süre verilemez.
Cilalama zemininin parlamasını sağlayarak daha güzel görünmesini ve daha kolay temizlenebilinir olmasını sağlar ve mekanik etkilere karşı dirençli kılar. Sert zemin cilalama ve bakım yöntemleri Bu bölüme kadar bahsettiğimiz konular sert zeminler üzerindeki temizlik işlemlerini anlatmaktaydı. Sert zeminler üzerindeki gevşek ve yapışkan kirlerin oluşturduğu hijyen riski ve estetik rahatsızlık yanısıra, en az bu 2 si kadar önemli bir başka etkiside vardır: Zeminlere zarar vermek! Kirin, zemin ve üzerindeki trafiğin özelliğine ve yoğunluğuna göre kısa ya da uzun zamanda ortaya çıkabilecek Bu zararı başlıca iki ana grupta toplanabilir: a)Gevşek kirlerin, üzerindeki trafiğe ve yoğunluğa bağlı olarak zemini aşındırma sürecini hızlandırması
b)Zeminde değişik yollarla gelen sıvıların zeminin içine sızması veya zemin ile reaksiyona girerek yüzeyde veya daha derinlerde bozulmalara yol açması Zemin koruma işlemlerinin başlıca amacı: a)Aşındırıcı etkileri en aza indirgemek ve sıvıların zeminin içine sızmasını engellemek b)Yüzeyin yapısını değiştirerek daha sert, dayanıklı ve sızmalara karşı daha dirençli hale getirmek c)Yüzeylerde çıplak göz ile farkedilemeyecek boyutlardaki gözenekleri kapatarak kirlerin yerleşmesini engellemek ve temizlik uygulamaları ile kolayca alınmalarını sağlamak d)Zeminin estetik açıdan daha güzel görünmesini sağlamak.
Zemin koruma uygulamaları zeminle etkileşimlerine göre ikiye ayrılırlar:
a)Zemin üzerinde bir tabaka oluşturan uygulamalar: Polimer kaplamalar
b)Zemin üzerinde herhangi bir tabaka oluşturmadan, reaksiyona girerek zeminin yapısını değiştiren uygulamalar:Kristalizasyon Polimer Kaplamalar Polimer-yayıcı akrilik asit, akrilik ester ve styreneden meydana gelir. ürünün özelliklerini akrilik ve styrene polimerlerin tipi ve ilişkileri belirler. Akrilik ve styrene polimerler aşağıdaki özelliklere sahiptirler: Akrilik Polimerler-Styrene Polimerler Esnek Sert, kırılması kolay Parlaklığı düşük Parlaklığı yüksek Alkole dirençsiz Alkole dirençli İyi kaplama Kötü kaplama özelliği Sökülmesi kolay Sökülmesi zor Akrilik ve styrene polimerlerin birbirlerine göre avantajlı ve dezavantajlı tarafları vardır. İyi bir zemin kaplama ürününün formüle edilmesi akrilik ve styrene polimerlerin bu özelliklerinin en uygun şekilde bir araya getirilmesiyle oluşur. Polimer kaplama tutunabildiği tüm sert zeminler üzerine uygulanabilir. Bu anlamıyla kendinden parlak fayans, granit gibi zeminlerde iyi bir kaplama elde etmenin zorluğu nedeniyle uygulanması uygun değildir. Bunun dışında PVC, linoleum, vinil, çini/mozaik taş, mermer gibi zeminlerde iyi netice alınır. Polimer kaplama (cilalama), bu iş için üretilmiş olan özel ürünlerin su ile seyreltilmeden, direkt olarak zemine düzgün katlar halinde yayılması ve kurumaya bırakılması şeklinde özetlenebilir. Bu uygulama için ürünü zemine yayacak aparatlara ihtiyaç vardır ve özellikleri aşağıdaki gibidir: Polimer kaplama (cilalama) uygulamasında
uygulama aşağıda açıklandığı gibidir:
a)Cilalanacak bölgedeki taşınabilen eşyalar bölgeden uzaklaştırılmalı, taşınamayanların gerekli yerleri örtülerek korunmalıdır. Kaplanacak alan tüm gevşek ve yapışkan kirlerinden ve daha önce uygulanmış cila artıklarından temizlenmelidir. Yeni cila uygulaması öncesi eski uygulamaların temizlenmesi çok önemlidir. Bu uygulamada bir cila sökücü ürün kullanılmalıdır. Yıkama işleminin ardından zemin mutlaka durulanmalıdır.
Zeminde kalacak olası bir cila sökücü ürün bakiyesi, uygulanacak yeni cilanın performansını olumsuz etkileyecektir.
b)Zemin tamamen kuruyuncaya kadar beklenmelidir. Zemindeki olası bir nemlilik uygulanacak cilanın performansını olumsuz etkileyecektir.
c)Uygulama, tamamen kurumuş alanın en uzak noktasından başlanarak çıkışa doğru yapılmalıdır.
d)ürün bidonu veya bir uygulama kabından zemine uygun miktarda cila dökülmelidir. Bu işlem sırasında her seferde zeminin bir bölümüne işlem yapılmalı yere dökülen cilanın kurumasına meydan verilmemelidir. Sözgelimi, 1-1,5 m genişliğinde paralel şeritler halinde çalışılabilir.
e)Dökülen cila, kurumasına imkan vermeden dengeli bir tabaka halinde zemine yayılmalıdır.
f)Yayılan cila yayılma yönüne dik olarak son bir kez daha taranarak dengeli bir yayılım sağlanmalı ve her noktaya temas garanti edilmelidir. Bu uygulamalar en fazla 1-2 dakika içinde tamamlanmalıdır, aksi halde kurumaya başlayan cilaya yapılacak tüm müdahaleler cila yüzeyinin bozulmasına ve pürüzlü bir kaplama oluşumuna sebeb olacaktır.
g)Bu cila dökme ve yayma uygulama alanın çıkışına doğru, paralel şeritler halinde ve bir önce cilalanan bölge ile arada geçiş izi kalmayacak şekilde devam ettirilmelidir.
h)Tamamen kaplanmış zemin kurumaya bırakılmalıdır ve beklenmelidir. Bu sırada zemin hiçbir şekilde kullanılmamalı, kurumakta olan cilaya müdahale edilmemelidir. Zemindeki cilanın kuruması, ortamın şartlarına bağlı olmak üzere 20 ila 45 dakika arasında değişiklik gösterebilir. Soğuk, nemli ve havasız ortamlarda bu süre uzarken, sıcak, kuru ve havadar ortamlarda kuruma süresi kısalmaktadır. Birinci kat uygulama tamamen astar uygulama görevi görmektedir. Birinci kat ile zeminde istenilen korunma seviyesi yakalanamaz. En az iki, ideal koruma seviyesine ulaşmak için ise üç kat uygulama yapılmalıdır. Takip eden ikinci ve üçüncü kat uygulamalar bir önceki katlar tamamen kurumadan yapılmamalıdır. Son kat işlenininde kurumasından sonra zemin üzerinde sadece hafif etkili hareketler yapılabilir, eşyaların çekilmesi ağır hareketler cilaya zarar verebilir, cilalanan alanın tamamen kullanıma açılabilmesi için en az 2-3 saatin geçmesi gerekir. Cila üzerinde yüzeyin daha dayanıklı olması ve parlak görünmesi için son işlem olarak parlatma yapılmalıdır. Cila ile parlatma tek diskli yer yıkama makinelerine benzeyen, 900-1200 devir/dakika hızla çalışan ve zemine tam baskı uygulamayıp hafif bir temas sağlayan Örneğin Star C43 cila bakımmakinelerisiyle ped kullanımı ile yapılır.
Kimyasal ürün kullanılmadan yapılan bu parlatma işlemi ile cila yüzeyinde, pedin çok hızlı hareketi ve oluşan ısı yardımı ile bir pürüzsüzleşme ve dayanıklılık artışı sağlanmış olur. Polimer cilalı zeminlerin günlük temizliği ve bakımı Polimer cilalı zeminlerde yapılacak günlük uygulamalarda temel olarak pek bir farklılık yoktur. Gerek gevşek, gerekse yapışkan kirlere müdahale yöntemlerinin tamamı kullanılabilir. Ancak, zemin üzerinde hassas bir kaplamanın olduğu ve güçlü kimyasal ürün ve mekanik etkilerden zarar görebileceği dikkate alınmalıdır. Zaten günlük temizlik işlemlerinde çok güçlü kimyasal ürün ve mekanik etkilere gerek de yoktur. Makine ile yapılacak yıkama işlemlerinde mekanik etkiyi düşük tutmak için ağırlığı düşük pedleri ve temizlik ürünleri kullanmakta fayda vardır. Polimer cila kaplanmış zeminlerde günlük trafiğin etkisi ile aşınma devam eder, ancak, bu kez aşınan zeminin kendisi değil, üzerindeki kaplamadır, tabaka belirli bir miktar aşınmadan sonra koruyuculuk görevini yerine getiremez duruma gelecektir, Bu nedenle cila tabakasının ömrü çok önemlidir. Zemin üzerindeki cila tabakasının uzun ömürlü olması, düzenli temizlik işlemleri yanında bakım uygulamalarına da bağlıdır.
Bakım işlemi iki şekilde yapılabilir: yer cilalama
a)Gevşek ve yapışkan kirlerinden arındırılmış cilalı yüzeylerin cila bakım makinası bir ped ile herhangi bir kimyasal ürün kullanmadan ovalanarak sertleştirilmesi ve aşınmış bölgelere diğer yerlerden alınan polimerler kaynaştırılarak.
b)Cila bakım ürünleri kullanarak. Bu şekilde cila tabakasının, eksilen polimerlerin yerine yeni polimerlerle onarılma imkanı olur. Cila bakım ürünleri temizleme özelliklerine ek olarak içlerinde bir miktar da polimer bulunduran ürünlerdir. Bu ürünlerle yapılan temizlik uygulamalarında zemin üzerinde çok ince bir polimer film tabakası oluşur, oluşan bu tabakanın cila bakım makineleri ile ovalanıp parlatılması ile zemindeki cila tabakası ile temizlik ürününden gelen polimerlerin kaynaştırılması ve yüzeydeki aşınmış bölgelere dolgu yapılması sağlanmış olur. Bakım ürünlerinin cilalı zeminlerde kullanımı iki şekilde olabilir:
a)Temizleme özelliği de olan bakım ürünleri günlük temizleme yöntemleri kullanılarak zemine yapılabilinir. Parlatma işlemi zeminde kalan bakiyeye uygulanacaktır, düzenli olarak yapıldığında zemindeki aşınma miktarına göre, cila tabakasının incelerek koruma görevini yapamaz hale gelmesi ve zeminin kötü görünmesi engellenmiş olur. yer bakım ped
b)Bakım ürünü, temizleme yöntemleri ile düzenli olarak uygulanmadığı durumlarda direkt veya su ile seyrelterek bir atomizer vasıtası ile zemine püskürtülür ve cila bakım makinası ile uygulama yapılır. Seyreltme miktarı onarılacak bölgedeki aşınma miktarına göre belirlenmelidir. Kristalizasyon Kristalizasyon yapısında kalsiyumkarbonat bulunan taşların kristalizasyon ürünleri (heksaflorsilikat) ile reaksiyona girmeleri ve bu raksiyon sonucunda yüzeylerindeki tabaka yapısının değişerek kalsiyumflorid oluşması işlemi olarak tanımlanabilir. Kristalizasyon ürünleri asidiktir ve işlem sırasında kalsiyumkarbonat ile bir kimyasal reaksiyon oluştururlar.
Bu karmaşık gibi görünen işlemin aslında basit bir mantığı vardır: ürün + Zemin = Kalsiyumflorid (Heksa (Kalsiyum florsilikat) karbonat) Demir (ped) Uygulamanın kimyasal formülünden de anlaşılacağı gibi, kristalizasyon uygulayabilmek için zeminin yapısında mutlaka uygun miktarda kalsiyumkarbonat bulunması gerekir. Aksi halde uygulama hiçbir netice vermeyecektir. Kristalizasyon işleminin kalitesi, zeminde bulunan kalsiyumkarbonat miktarı ve kalitesi ile direkt olarak ilgilidir. Yapılarında kalsiyumkarbonat bulunan taşlara en yaygın örnek olarak mermer ve travertenler gösterilebilir.
Bu taşlar işlenmemiş halleriyle oldukça yumuşak ve dış etkilere açıktır. Bu halleriyle zemin veya yüzeylere döşemek ve kullanmak aşındırıcı etkilerden ve sıvıların sızması ile oluşacak olumsuzluklardan hızlı bir şeklide etkilenmelerine neden olacaktır. Bu nedenle, zemine döşendikten sonra -eğer daha önce benzer bir işlem görmedilerse- mutlaka ve hemen kristalizasyon uygulaması ile koruma altına alınmalıdır. Kristalizasyon uygulaması sonrasında daha önce bahsedilen polimer cila uygulamasında olduğu gibi zeminde herhangi bir film tabakası oluşmaz. Yani zemin ile dış ortam arasındaki ilişki kesilmez. Bu uygulama ile taşın üst kısmının bir bölümünün yapısı değiştirilir. Bu bölüm taşın kesiti incelendiğinde 2-3 mm ‘yi geçmeyen bir bölümdür. çok yakından incelendiğinde tüm yüzeylerin az ya da çok pürüzlü bir yapıya sahip oldukları izlenir.
Bu durum yüzeylerin ışığı nasıl yansıttıklarını ve ne kadar parlak göründüklerini belirler. Uygulama ile yüzeyin yapısı değişip daha sert hale gelirken, az da olsa gözenek ve çıkıntıları da azaldığından daha düz, dolayısı ile ışığı daha fazla yansıtır hale gelir, bir yüzey ışığı ne kadar fazla yansıtırsa, o kadar parlak görünür. Kristalizasyon en az üç kat olarak uygulanmalıdır, zeminde ideal bir kalsiyumflorid oluşumu ve parlaklık seviyesi elde edebilmek için genellikle üç ila beş kat arası uygulama gerekir. Burada önemli olan nokta kalsiyumflorid oluşumudur. Daha az kat uygulama ile istenilen görsellik yakalansa bile, zayıf kalsiyumflorid oluşumu nedeniyle zeminin korunması istenilen seviyede olmayacaktır. Daha fazla kat uygulaması ise, zeminde oluşabilecek doygunluk nedeniyle gereksiz ürün ve zaman kaybı anlamına gelecektir. Polimer kaplama uygulamasının aksine, kristalizasyonda yeni uygulama için bir öncekinin sökülmesine gerek yoktur. çünkü, zeminde sökülüp alınabilecek bir katman yoktur. Cila sökme uygulaması, zeminde oluşan kimyasal yapının tekrar bozulması demektir. Bu işlem ile taş da zarar görmekte ve her seferinde yeni reaksiyona katılacak olan kalsiyumkarbonat miktarı azalmaktadır. Bu süreç artık taşın reaksiyona giremez olacağı noktada sona erer. Bu noktada artık taşın kalsiyumkarbonat açısından yetersiz olduğu üst tabakasının zımparalanarak alınması ve alttan taze tabakanın çıkarılması işleminden başka yapacak birşey kalmamıştır. Kristalizasyon uygulamalarının sık aralıklarla olarak sökülmesi tavsiye edilmez, ancak çok aşırı yıpranma ve aşırı kir birikimi olduğunda eski uygulamanın sökülmesi söz konusu olabilir. Normal koşullarda yeni uygulama öncesi zeminin hafif güçte bir temizlik ürünü ile yıkanması yeterlidir. Kristalizasyon işlemi iki farklı yöntem ile uygulanabilir. Şimdi bu uygulamaları maddeler halinde inceleyelim:
Sprey kristalizasyon
a)Kristalizasyon uygulanacak alandaki taşınabilen eşyalar uzaklaştırılmalı, taşınamayanların gerekli yerleri örtülmeli; zemin gevşek ve yapışkan kirlerinden arındırılmalı ve durulanarak kurumaya bırakılmalıdır. Bu işlem için zemin yıkama yöntemlerinden herhangi biri kullanılabilir.
b)Uygulama için tek diskli yer yıkama makinesi, ped taşıyıcı, kristalizasyon için özel çelik yün ped ve spreyleme şişesi gereklidir. Spreyleme şişesi makina üzerinde hazır halde bulunabildiği gibi, ayrı olarak da kullanılabilir. çelik yün ped daha önce kullanılmamış olmalıdır. çünkü daha önceki uygulamalarda kullanılan ve ıslanan pedler zamanla paslanacak, tekrar kullanılamaz hale gelecektir.
c)Sıvı kristalizasyon ürünü seyreltilmeden, direkt olarak bir spreyleme şişesine konulmalıdır. ürün zemine dökülmemeli, spreylenerek atomize şekilde uygulanmalıdır. ürün her seferinde en fazla 1-2 m2 ‘lik bir alana spreylenmelidir. Daha geniş bir alana püskürtülmesi ürünün makina ile ovalanamadan kuruması ve zeminde iz kalması riskini doğuracaktır.
d)Zemine spreylenen ürün, altına çelik yün ped takılmış tek diskli bir makine ile dairesel hareketler yapılarak ve her noktaya eşit zaman harcamaya özen göstererek ovalanmalıdır.
e)Ovalama işlemine yüzeyde hiçbir nemlilik kalmayıncaya kadar devam edilmelidir, asıl reaksiyon bu andan sonra yapılacak 1 dakikalık ovalama işlemi ile tamamlanır. Takip eden diğer kat uygulamaları da aynı şekilde yapılmalıdır, uygulama aralarında yüzey durumu ve uygulamanın kalitesi kontrol edilmelidir.
f)İşleme tüm alan boyunca iki uygulama noktası arasında geçiş izi kalmayacak şekilde devam edilmelidir. çelik yün pedlerin uygulama sırasında her iki yüzü de kullanılabilir. Bu pedler kalitelerine bağlı olarak 20 ila 40 m2 arasında kullanılamaz hale gelir. Bu durumda pedin yenisi ile değiştirilmesi gerekir.
g)Uygulama sonunda tüm alan zemine dağılmış olan demir tozlarından temzilenmelidir. Bu işlem için gevşek kirlere müdahele yöntemleri kullanılabilir. Kristalizasyon uygulaması bitmiş alanların hemen kullanıma açılmasında herhangi bir sakınca yoktur.
Islak kristalizasyon
a)Kristalizasyon uygulanacak alandaki taşınabilen eşyalar uzaklaştırılmalı, taşınamayanların gerekli yerleri örtülmelidir, zemin gevşek ve yapışkan kirlerinden arındırılmalı ve durulanmalıdır. Bu işlem için zemin yıkama yöntemlerinden herhangi biri kullanılabilir. Zeminin tamamen kurumasını beklemeye gerek yoktur. Bu yöntem için tek diskli yer yıkama makinesinin yanında bir ıslak kuru vakum makinesi, tek diskli makinenin su tankı, beyaz ped ve çift kovalı paspas arabası gerekir. Bu çalışma için de çıkışa en uzak noktadan başlayarak çıkışa doğru çalışmakta fayda vardır.
b)Toz halindeki kristalizasyon ürünü özel uygulama şişesine kendi ölçü kabı ile iki ölçek olarak konulmalı ve üzerine bir ölçek su ilave edilerek iyice çalkalanmalıdır. Bu şeklide hazırlanan krem 5-6 m2 ‘lik bir alan için yeterlidir. Kremi büyük miktarlarda hazırlayıp parça parça kullanmak yerine her uygulama öncesi yeniden hazırlamak gerekmektedir.
c)Elde edilen krem hafif nemli haldeki zemine paralel çizgiler halinde uygulanmalıdır. Bu işlemi altına beyaz ped takılmış tek diskli yer yıkama makinası ile solüsyonun halkalar halinde ovalanması takip etmelidir. Ovalama sırasında temas edilmeyen yer kalmamasına ve kremin dengeli bir şekilde uygulanmasına dikkat edilmelidir. Islak kristalizasyon uygulama şişesi ve uygulama metodu
d)Uygulama süresi her bir metrekare için 1,5 dakika olarak planlanmalıdır. İşlem sırasında solüsyon kurumaya başlarsa tek diskli makinanın su tankından yüzeyine bir miktar su verilerek kuruma engellenmelidir. Toplam 8-9 dakikalık bir ovalama süresi neticesinde zemine bolca su verilerek bir kez daha ovalanmalı ve ıslak kuru vakum makinesi ile bakiye solüsyon zeminden vakumlanmalıdır. Genellikle tek kat uygulama ile istenilen kalite ve parlaklık seviyesine ulaşılır. Eğer işlem tek katta bitirilecekse uygulama alanı son kez bir dakika kadar duru su ile ovalanarak durulanmalı ve vakumlanmalıdır. Eğer ikinci kat uygulama yapılacaksa son durulama işlemi ikinci kattan sonra yapılabilir.
e)Uygulamaya tüm alanda aynı şekilde ve arada geçiş izleri bırakmadan devam edilmelidir. Uygulama bittiğinde istenilirse tüm alan çift kovalı paspas arabası ile duru su kullanarak tekrar durulanabilir.
Bu işlemin ardından tek diskli makinenin altına temiz ve kuru bir beyaz ped takılarak alan parlatılırsa çok daha güzel bir görünüm elde edilecektir.
İki yöntem arasındaki farklılıklar şöyle sıralanabilir:
a)Sprey kristalizasyon en az 3-4 kat uygulanması gereken bir yöntem iken ıslak kristalizasyon tek katta netice verir.
b)Sprey kristalizasyon yönteminde her 25-30 m2’de bir çelik yün ped tüketilirken ıslak kristalizasyon yönteminde sedece bir beyaz ped ile yüzlerce metrekare alan cilalanabilir.
c)Sprey kristalizasyon uygulaması çevreye rahatsızlı verme olasılığı düşük bir uygulamadır; oysa ıslak kristalizasyon yönteminde zeminde sürekli kontrol altında tutulması gereken bir sıvı bulunmaktadır. Bu anlamıyla çok sıkışık ve yoğun alanlarda uygulanması kolay değildir.
d)Islak kristalizasyon yöntemi karmaşık gibi görünse de toplamda 10-12 dakikada 6 m2’lik bir alanın uygulaması bitirilmektedir. Bu haliyle aslında sprey kristalizasyon yöntemine oranla daha hızlı bir uygulamadır.
Kristalize cilalı zeminlerin günlük temizliği ve bakımı Kristalize cilalı zeminlerin günlük temizliği polimer cilalı zeminlerde olduğu gibi toz kontrolü ve sert zemin yıkama yöntemlerinden herhangi biri ile yapılabilir. Ancak, zeminde hassas bir tabakanın varlığı dikkate alınarak güçlü temizlik ürünleri ve mekanik etkilerden uzak durulması gerekecektir. Kristalize cilalı zeminler de polimer kaplı zeminler gibi üzerlerindeki trafik ve dış etkenler nedeniyle yer yer aşınma gösterecektir. Bu durumda aşınan bölgelere bakım işlemi yapılmalıdır. Kristalize cilalı zeminlere yapılacak bakım işlemi zeminin tekrar kristalizasyon işlemine tabi tutulmasıdır. Uygulama sadece aşınan bölgelerle sınırlı tutulabilir ve bu noktaların diğer bölgelerle aynı duruma getirilmesi sağlanabilir. Bu işlemden önce uygulama yapılacak bölge hafif güçteki kimyasal ürünlerle yıkanarak kirlerinden arındırılmalıdır. Eski kristalizasyon uygulamasını tamamen sökmeye gerek yoktur. Bu işlemin ardından sprey kristalizasyon ile bakım yapılacaksa zemin kurumaya bırakılmalıdır. Daha sonra istenilen netice alınana kadar bir kaç kat uygulama yapılmalıdır. Eğer ıslak kristalizsyon ile bakım yapılacaksa kuruma süresini beklemeye gerek yoktur ve uygulama tek kat ile netice verecektir. Ancak, bakım uygulamaları genellikle hızlı bir şekilde ve hatta mümkünse gün içerisinde bir iki bölgenin onarılması şeklinde yapılabilecek işlemler olduğu için sprey kristalizasyon yöntemini kullanmak daha uygun olacaktır. Trafiğin yoğun olduğu bölgelerde daha sık olmak kaydıyla düzenli olarak uygulanacak bakım uygulamaları ile zemindeki kristalizasyon tabakasının ve dolayısı ile zeminin korunması sağlanacaktır.
Siz de fikrinizi belirtin